http://lovepowerman.com

Şüpheli şeylerden sakınmak

23 Nisan 2010 | Kategori: Tasavvuf

Attar’ın Tezkiretü’l-Evliya’sında şu menkıbe yer alır, İbrahim bin Edhem anlatır:

“Mekke’de Harem-i şerifte iken bir gün Kâbe’nin hademeleri beni dışarı çıkarmasınlar diye kendimi hasra sardım ve içeride kaldım. (Demek ki o günkü şartlar altında oralar şimdiki gibi kalabalık değildi ve böyle bir şey mümkün oluyordu. İbrahim anlatmaya devam eder): Gece yarısı oldu, harem-i şerifin kapısı açıldı, bir pir içeri girdi. Yanımda kırk kişi daha vardı. Pir mihraba geçti, iki rekat namaz kıldılar. Nasılsa içlerinden biri benim varlığımı fark etti:
- Burada bir kişi yatıyor, bizden değildir, dedi. Pir gülümseyip:
- İbrahim Edhem’dir, kırk gündür kıldığı namazın manevi tadını bulamaz, dedi.
Durumum gerçekten öyleydi. Hemen huzuruna vardım, selam verip eteğine yapıştım ve sordum:
- Allah aşkına söyle bunun sebebi nedir? İbadet zevkim nden kayboldu? Dedi ki:
- Falan gün hurma satın alırken tartı sırasında yere düşen bir hurmayı sana âit zannıyla alıp yediğin içindir. Oysa bu hurma satıcıya âitti. Bu yüzden manevi derecen düştü.
İbrahim anlatmaya devam eder: Sabahı zor ettim. Gidip hurmacıyı bularak helâllik diledim.
Bu konunun dini terim olarak adı vera’dır. Şüpheli şeylerden sakınmak demektir. Büyük, küçük, önemli önemsiz demeden, saf helâl ve temiz olanın peşinde bulunmak iyi müslümanlığın gereğidir. Yiyip içtiğimiz şeylerin manevi hayatımız üzerinde etkisi olduğu kesindir. Zengin bir ruh dünyasına sahip olabilmek için helâl kazanç ve temiz rızıkla beslenmek şarttır.
Prof. Dr. Mehmet DEMİRCİ



Yorum Yapın