http://lovepowerman.com

Padişah Ağlatan Evliya Karabaş Velî Hazretleri

20 Temmuz 2010 | Kategori: Tasavvuf

Sultan 4 . Mehmed , Limni sürgünü sonrası İstanbul’a Donen Karabaş Veli hazretlerinin vaazlarına yine Devam Eder . Sik sik Atik Valide Camii’ne selamlık yapmaya başlar . Anlatıldığına edat Padişah vaaz esnasında hislenerek ağlar ve şöyle dermis : ” Ayşe Şeyh efendinin vaazı Bana öyle tesir ediyor ki , İbrahim Edhem hazırsındır tacı tahtı terk ile dağlara düşeceğim geliyor . ”

Anadolu’nun İslâmlaşmasında ve Genel itibarıyla Sünni BİR hüviyet kazanmasında Tasavvuf erbabının tesiri büyüktür . Ayşe dönüştürücü ve ıslah edici tesir Selçuklu devleti sahasında başlamıştır . Alparslan’ın veziri Nizâmülk’ün Tasavvuf erbabına Büyük Kıymet verip desteklemesi , ayrıca kurduğu Nizamiye medreselerinin alimlerin ve Tasavvuf erbabının Merkezi haline gelmesi , Selçuklu sahasında Ehl-i Sünnet anlayışını pekiştirmiştir .

Zahirî ilimlerle tasavvufu meczeden Hüccetü’l – İslâm İmam Gazâlî rh.a. met medreselerde yetişmiş ve BİR dönem müderrislik de yapmıştır . Onun eserleri , özellikle İhyâu Ulûmu’d -Din Ehl-i Sünnet’in en Temel kaynaklarından Biri haline gelmiştir .

Tasavvuf erbabı , Tarih boyunca Hz. Peygamber efendimizin sünnetine dayalı anlayış ve Uygulama uzerine Kurulu hayatın temsilcisi olmuştur . Nitekim Selçuklu Sultani Sencer , Yusuf Hemedânî hazretlerine BİR Mektup yazarak ” Ashab -ı Kirâm’ın yollarından ayrılmayan Büyük şeyhin hayat tarzını bildirmelerini ve kendilerine BİR Fatiha Niyaz etmelerini ” dilemiş ve elli bin Altın göndermiştir . Yusuf Hemedânî hazretlerine sultanın met isteğini , halifesi Abdülhalik Gücdüvânî hazretlerine Makamât’ı yazdırmak suretiyle yerine getirmiştir .

İslâm alimleri İslami ilimleri geliştirirken , mutasavvıflar da Tebliğ irşad faaliyetleriyle İslâm’a HİZMET etmişlerdir ve.

Tasavvuf erbabı genellikle ömür Boyu aynı Yerde yaşayıp ikamet eden kimseler değildir . Onlar dolaşıyorlar ve İslâm’ı , Sünnet’i anlatıyorlardı . Düşman karşısında zora düşüldüğünde bağlıları ile en ön safta savaşa katılıyorlardı . Arap Yarımadası , İran , Mâveraünnehr ve Orta Asya’daki met makarnalık Anadolu Click de geçerlidir . Anadolu met Gönül erlerinin gayretleriyle fetholunmuştur . Fetih sonrası Halkin terbiyesi de Büyük ölçüde met zatların çabalarıyla gerçekleşmiştir ve yerleşim . 17 . yüzyılda yaşamış olan Karabaş Veli Hazretlerinin ISTE BU kıymetli şahsiyetlerden biridir .

Arapkir’den Kastamonu’ya

Karabaş Veli hazretlerine , 1611 yılında Arapkir’de doğmuştur . Asil adi Alâeddin Ali’dir . Boyunun Uzun olması dolayısıyla “Ali Atvel “( Uzun Ali ), Halvetî tacı olan kara sarık bağladığı Click ” de ” Veli ” denilmiştir ve manen makamında Sahibi oldugu Click Karabaş . İsminden cok “Ali el- Atvel ” yahut ” Karabaş Veli ” olarak bilinmiştir .
Tip tahsilini Arapkir’de yapmıştır . Daha Gale İstanbul’a gelerek Fatih medreselerinden birinde ilim öğrenmiştir . Daha Gale tasavvufa ilgi duyarak Kastamonu’ya gitmiş ve Şaban -ı Veli Hazretlerinin dergâhında post- nisin olan İsmail Çorumî hazretlerine intisap etmistir. BİR ara mürşidinin de isteğiyle Çankırı’ya giderek müridler arasındaki bazı tasavvufî meseleleri çözüme kavuşturur . İsmail Çorumî hazretlerinin vefatından Hiçbiri onun yerine geçen Muslihiddin Mustafa Efendi hazretlerinde Seyr ü sülukunu tamamlar . Şeyhinin 1662 yılında vefat etmesi uzerine yıllarca Arap topraklarında dolaşır ve 1670 yılında Tekrar İstanbul’a gelip Üsküdar’da Rumi Mehmet Paşa Camii’nde inzivaya çekilir .

Dört Yıl Süren met dönemin ardından Atik Valide Sultan Camii’nin bitişiğindeki dergâha tayin edilir ve kendisine yapılan vaizlik teklifini de Kabil buyurur . Burada bes Yıl ve şöhreti yayılır ile meşgul Olur irşad . Zamanın padişahı Sultan 4 . Mehmed dahi vaazlarını dinlemeye gelmektedir . Çekemeyen bazı kimseler onun hakkında İleri Geri konuşarak söylemediği BİR sözü ona atfederler . Bunun uzerine Karabaş Veli Hazretlerinin aynı yıllarda Baska Tasavvuf büyüklerinin de sürgün edildiği Limni adasına gonderilir . Orada Dört yıllık mecburi ikametten Gale Tekrar İstanbul’a döner .

Cami kürsüsünde BİR Veli

Karabaş Veli Hazretlerinin Cuma Günleri Atik Valide Sultan Camii’nde vaazlarına Devam Eder . ” Sefîne -i Evliya ” Halk Cuma Günleri koşarak camiye gelir ve camiyi doldururlarmış Hüseyin Vassaf’ın aktardığına edat yazarı . Hatta yer bulabilmek for kuşluk vaktinde gelirlerse yer bulabilirler , namaza BİR Saat Kala hic yer kalmazmış . Karabaş Veli hazretlerinin vaazları Halk uzerine Büyük tesir uyandırır ve beğenilen olmayı denedim ağlarmış .

Sultan 4 . Mehmed , Limni sürgünü sonrası İstanbul’a Donen Karabaş Veli hazretlerinin vaazlarına yine Devam Eder . Sik sik Atik Valide Camii’ne selamlık yapmaya başlar . Anlatıldığına edat Padişah vaaz esnasında hislenerek ağlar ve şöyle dermis : ” Ayşe Şeyh efendinin vaazı Bana öyle tesir ediyor ki , İbrahim Edhem hazırsındır tacı tahtı terk ile dağlara düşeceğim geliyor . ” Kaynaklarda Karabaş Veli hazretlerinin Tekrar sürgün gönderilmesine met sözün sebep oldugu belirtilir .

Cuma Günleri olunca , padişaha ” Selamlık nereye ? ” diye sorulduğunda ” Üsküdar’da Valide -i Atik Camii şerifine … ” derlermiş . Ayşe arzunun Spor Şube Müdürlüğü Sürekli Tekrar etmesi , Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın dikkatini çeker ve padişahın Dünya işlerinden el etek çekeceği korkusuna düşer . Karabaş Veli hazretlerini İstanbul’dan uzaklaştırma çaresini düşünür ve bulur . Padişahın haberi olmadan Karabaş Veli hazretlerine : ” Padişahımız sizi Hicaz’a gönderme arzusundalar , Yol masrafını gönderdiler . ” diye teklifte bulunur . Gerçeği anlayan Karabaş Veli hazretlerine : “A canım , Bizden yanıma kadar niye korktunuz ? Biz padişaha tacı tahtı terk ettirmeden marifet sırlarını telkin edebilirdik . ” der ve sonrasında Hicaz’a Gitmek üzere yola koyulur .

İki sefer BİR arada

Hac sonrası Medine -i Münevvere’ye gelir ve burada Mustafa Efendi’ye halifelik verir . Ayşe Zat Edirne’de medfundur .
Daha Gale Mısır kafilesiyle yola koyulurlar . Mısır’a Üç konak mesafede Kırk bin hacının dinlenmek Click çadır kurduğu BİR Yerde , hava gayet Açık oldugu halde BİR sel geleceğini keşfedip Durumu hacılara bildirir . Hacılar derhal oradan ayrılırlar ve hemen şiddetli BİR Yağmur başlar ve oraları sel Başar . Hacılar Karabaş Veli hazretlerinin met kerameti sayesinde felaketten kurtulmuşlardır .

Birkaç Gün Gale Karabaş Veli Hazretlerinin hastalanır ve Nahil Kalesi civarında , 3 Ocak 1686 GÜNÜ vefat Eder . Kale civarında Gaylan köyü hurmalığına komşu Şeyh el- Gazâli denilen BİR zatın kabri Yanina defnolunur .
Karabaş Veli Hazretlerinin Hicaz’a giderken müritleri sorarlar : ” Efendim ! Bizim tesellimizle kim meşgul olacak ? ” Şöyle Cevap verir : ” Benim tacımın Altında Kimi görürseniz Karabaş Veli odur . ” Nitekim yola çıkmadan sarığını Seyyid Muhammed Nasûhî hazretlerine verir . Hüseyin Vassaf met tacın geçtiğimiz asırda Hala muhafaza olunduğunu aktarıyor .

Karabaşiyye Yolu

Karabaş Veli Hazretlerinin ardında bes Yüz civarında Halife bırakmıştır . Bunların her Biri Alim ve Fazıl zatlardır . Zamanın insanları üzerinde Maddi manevi tesirleri olmuştur .

Onun bıraktığı Kazanan Yalnızdır , birçok Yeni kol oluşmuş ve Osmanlı coğrafyasında geçtiğimiz asra kadar hizmete Devam etmişlerdir .

Karabaş Veli hazretlerinin Oğlu ve halifesi olan Mustafa Manevi Efendi Hazretlerinin , Sokullu Mehmet Paşa Zaviyesi’nin postnişini ve Yeni Cami’nin de vaizi olarak irşada Devam etmistir. Şair BİR zattır ve bazı tasavvufî eserler de kaleme almıştır .

Yine Hasan Ünsî Efendi Hazretlerinin , Karabaş Veli hazretlerinin BİR DİĞER halifesidir . Ayşe Muhterem Zat henüz yirmi yaşında * When Ayasofya’da Beyzâvî Tefsiri okutmuştur . Dergâhında Sali Günleri Mesnevi okurmuş ve meclislerine ulemadan BİR cok kimse katılırmış .

Her Iki Halife de , DİĞER halifeler hazırsındır birçok Halife yetiştirmiştir .

Kastamonu’dan Kuzey Afrika’ya

Şaban -ı Veli hazretlerinin silsilesinden gelen Karabaşiyye kolu , daha Gale Bekriyye koluyla Arap ülkelerine yayılmış 18 ve. yüzyılın sonlarına Doğru Kuzey Afrika’daki Ticâniyye kolu doğmuştur .

Fas’lı Seyyid Ahmed Ticânî hazretlerine Kuzey Afrika’da birçok ülkeye ulaşmıştır . Hızla yayılan met kola mensup zatlar , Ehl-i Sünnet yolunda Gayret göstermişler ve PEK cok Talebe yetiştirip farklı şehir ve ülkelere göndermişlerdir . Ayşe kişiler de gittikleri Her Yerde HİZMET Click Gayret sarfetmişlerdir . Sefine -i Evliya’da met kol ile ilgili genişçe hakkinda bilgi mevcuttur .

Kaynaklarda aktarıldığına edat Karabaş Veli Hazretlerinin bes Yüz civarında Halife bırakmıştır . Bunlardan Biri ve Oğlu olan Mustafa Manevî Efendi’nin BİR kasidesi , hem Karabaş Veli hazretlerinin farklı meşrepler arasına hürmet sınırı koymayan tavrını , hem de tasavvufî bakışın müslümanların Ortak değerlerine Ayrım yapmaksızın ihtiramını göstermesi bakımından önemlidir .

Karabaş Veli hazretlerinin BİR DİĞER özelliği farklı tasavvufî kollara mensup insanları , o yoldan ayrılmadan irşad etmesidir . Ehl-i Sünnet üzere olan BÜTÜN tasavvufî yollara Kıymet vermis ve hürmet nazarıyla bakmıştır . Kendisine bağlı olan insanlara da yanıma edebe dikkat etmelerini telkin etmistir.

Karabaş Veli hazretlerinin met özelliği , birleştiren , ayrıştırmayan BİR tavırdır . Ayşe tavır elbette ile alakalıdır İhlas . Zira onların niyetleri Allah rızası , hedefleri insanların manevi dünyalarını mamur kılmaktır .

Ali Gökmen
Semerkand Dergisi 138 . Sayı



Yorum Yapın