BİR KAPI AÇIK KALSIN
14 Temmuz 2010 | Kategori: Tasavvuf
Eski zamanlarda bir zat seyahati sırasında çok ilginç bir olaya şahid olur..
Çölde eşkiyaların bir kervana saldırdıklarını ne var ne yoksa zorbaca gasbettiklerini korkuyla seyreder uzaktan..
Biraz sonra bakar ki soygun yapan eşkiyaların reisi bir kenarda abdest alıp namaza duruyor..
Adam hayretlerdedir..Dayanamaz namazdan sonra yanına varır ve sorar ona;
“Merak ve hayretler içindeyim” der..
“Yaptığın iş zalimce ve haram..Günahlar içindesin..Sonra da kalkıp o yaptıklarını men’edenin huzuruna varıyorsun! Bu nasıl iştir?”
Yani bu ne perhiz bu ne lahana turşusu hesabı
Eşkiyaların reisi olabildiğince hüzünlü şu ilginç ve ibretli cevabı verir;
“ Ey yolcu! Ben yıllardır şeytana ve ayartıcı benliğime uyarak Rabbimle aramda faraza 100 kapı varsa 99 unu kapattım İstiyorum ki hiç değilse BİR KAPI AÇIK KALSIN!”
Aradan zaman geçer o zatın yolu nasibolur Kabe’ye düşer..Tavaf esnasında bir de bakar ki yıllardır hiç unutamadığı o eşkiya reisi de orada!.. Kabe’ye sarılmış huşu ile dua etmekte hıçkırıklarla ağlamaktadır..
Yine hayretlerdedir o zat..
Yanına varır selamlar onu kendini tanıtır ve sorar;
“Oradan buraya…Nasıl oldu bu iş? Nedir bunun hikmeti?”
Tebessüm eder tövbekar adam ve ışıl ışıl gözleri boynu bükük der ki;
“Sana demiştim ya hani; Hiç değilse BİR KAPI AÇIK KALSIN O’nunla aramda..İşte ben tüm acizliğim ve samimiyetimle o kapıyı hep açık tuttum..Rabbim de rahmetiyle muhabbetiyle lutfetti tüm kapıları açıverdi O’nun afına hudud mu var?”
Unutmamali ki insan içinde fücurun da potansiyelini barındırır takvanın da…Kötülüğün de ALLAH’a yakınlığın vereceği erdemlerin de..
Çağımız cazibedar fitne asrı..
Nefis ve şeytan daim günahlara sevketmede insanı..
Ve insan çok zayıf çok aciz..
Hata edebilir günah işleyebilir..
Her ne durumda ve konumda olursa olsun insan hiç değilse bir kapıyı
”NAMAZ KAPISINI” daim açık bırakmalı..